hastane otomasyonu
Forum kuralları
Forum kurallarını okuyup, uyunuz!
Forum kurallarını okuyup, uyunuz!
hastane otomasyonu
selamlar,
mesela hastane otomasyonu gibi büyük çaplı bir proğram yazarken nelere dikkat etmeliyiz.bu işin sırası ne.nerden başlamalıyız.bu işin bir prosedürü varmı?
iyi çalışmalar.
mesela hastane otomasyonu gibi büyük çaplı bir proğram yazarken nelere dikkat etmeliyiz.bu işin sırası ne.nerden başlamalıyız.bu işin bir prosedürü varmı?
iyi çalışmalar.
her programda olduğu gibi bu konu ile ilgili iyi bir bilgiye sahip olman lazım.
Hastane işletmelerinin farklı kurumlara (ssk, bağkur vs.) mensup yada hiç bir kuruma mensup olmayan hastalarına ne tür prosedürler uyguladığını iyi bilmen gerekir. Aksi taktirde daha sonra programı bir o tarafa bir bu tarafa çekersin
Hastane işletmelerinin farklı kurumlara (ssk, bağkur vs.) mensup yada hiç bir kuruma mensup olmayan hastalarına ne tür prosedürler uyguladığını iyi bilmen gerekir. Aksi taktirde daha sonra programı bir o tarafa bir bu tarafa çekersin

Tek bir program için değil de genelleme yaparsak daha doğru olur. Hangi sektöre ve ne için program yazılacaksa o işin araştırılmasını, mevcut sistemin nasıl çalıştığını hatta işin başında bir kaç gün geçirip oradaki uygulamayı canlı canlı görmek lazım. İşi yapan kişilerle muhabbeti ilerletmek, onun iş akışını anlatması haricinde kendi sorularınızı sorup olayı kağıt üzerinde de kafanızda da canlandırmaya çalışmalısınız.. Ne giriyor, ne çıkıyor, kim hangi tabloya ne kaydediyor.. Aslında ortada siz tasarlıyana kadara tablo dahi yok
Sistemin veritabanı kısmını az eksikle (çünkü eksiksiz olması pek mümkün değil
) tamamlayıp, taslak formları oluşturup tekrar kullanacak kişilere sunum yapmalısınız.. Böylece aşama aşama programı tamamlamalısınız.. Yağlı (kârlı) bir iş ise artık sizi emekli eder
Çünkü HİÇ BİR PROGRAM MÜKEMMEL BİR ŞEKİLDE TAM OLARAK BİTMEZ
Günün gelişen şartlarına göre yeni güncellemeler, değişiklikler gerektirir




Çünkü HİÇ BİR PROGRAM MÜKEMMEL BİR ŞEKİLDE TAM OLARAK BİTMEZ





Bilgiyi paylaşarak artıralım! Hayatı kolaylaştıralım!!
-
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 1026
- Kayıt: 11 Şub 2005 02:12
- Konum: İstanbul
Hocam Hastane Otomasyonu yazmak o kadar kolay bi iş değil. Eğer kastettiğin otomasyon devlet hastaneleri ise bu konu için yanında her birimden bir danışman olmalı yada işin içinden biri olmalısın. En basitinden maaş+faturalama+kik+SSK,bağkur,E.S+labaratuar+Eczane+muhasebe bu konularda ii bir bilgiye sahip danışmanların olmalı. Ayrıca böle bir otomasyon tek bir m odülle olacak bir iş değil.
Eğer Özel hastaneler için bir modül hazırlayacaksan oralarda en fazla kullanılan Faturalama işlemidir. ki bunu çok ii bilmen gerekir. Diğer konular fazla mevzuat istemez.
Ayrıca bu otomasyonlar sürekli olarak güncellenir. Ülkemizde ayda hatta bazaen haftada mevzuat değiştiğinden senide bunu programına yansıtman gerekeceğinden sürekli hastaneylen içli dışlı olmalısın. Tavsiyem bir hastane ile anlaş ve git orada yazılımını ücretsiz kullandır. O hastaneyi kendi AR_GE'n gibi düşün. Ve Programlamaya hakimsen kısa bir sürede yazılımın ortaya çıkar. Ondan sonra para kazanma olayına girersin. Ama çokda kolay bir iş olmadığını bil. Bü tür otomasyonla uğrasşanlar genelede takım halinde çalışırlar ve 5-10 arasında yazılımcıları vardıor.
Kolay gelsin.. Başarılar...
Eğer Özel hastaneler için bir modül hazırlayacaksan oralarda en fazla kullanılan Faturalama işlemidir. ki bunu çok ii bilmen gerekir. Diğer konular fazla mevzuat istemez.
Ayrıca bu otomasyonlar sürekli olarak güncellenir. Ülkemizde ayda hatta bazaen haftada mevzuat değiştiğinden senide bunu programına yansıtman gerekeceğinden sürekli hastaneylen içli dışlı olmalısın. Tavsiyem bir hastane ile anlaş ve git orada yazılımını ücretsiz kullandır. O hastaneyi kendi AR_GE'n gibi düşün. Ve Programlamaya hakimsen kısa bir sürede yazılımın ortaya çıkar. Ondan sonra para kazanma olayına girersin. Ama çokda kolay bir iş olmadığını bil. Bü tür otomasyonla uğrasşanlar genelede takım halinde çalışırlar ve 5-10 arasında yazılımcıları vardıor.
Kolay gelsin.. Başarılar...
Nice İnsanlar gördüm üstünde elbise yok;
Nice elbiseler gördüm içinde insan yok.
Nice elbiseler gördüm içinde insan yok.
mevcut hastene otomasyon paketlerinin demolarını kurup bir ön inceleme yap önce. Sonra programın eksikliklerini çıkar. Hangi programda ne eksik gibi. Pilot bir hastene seç kendine sonra . Büyük işleri parçalara ayırıp sorunları küçük parçalar halinde çözmek işlemlerini kolaylaştıracaktır. kolay gelsin
-
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 1026
- Kayıt: 11 Şub 2005 02:12
- Konum: İstanbul
Büyük hastaneler de artık bilgi işlem birimi bulunuyor.Bir ofis dolusu elemanı sürekli meşgul edecek kadar iş oluyor.Anlayacağın ben oturayım bi hastane otomasyonu yazayım diyebileceğin bir iş değil bu..Ama bir polikiliniğin hasta kabul kısmı gibi bir şey yazabilirsin...Bu poliklinikle başladıktan sonra zaman içinde sistemi öğrenir modül modül işi ilerletirsin.İyi bir ekip kurabilirsen büyüğünden 1 hastane bulsanız bile bu iş sizi ömür boyu geçindirir.
O zaman dikkat edeceğin en önemli konuların başında Veritabanının yapısını çok mükemmel oturtma. Senden programda istenecek olan herşeyi yada ileride istenebileceklere uygun olarak sorunsuz iyi bir yapı oluşturman. VT nın sağlam olursa korkma, gerisi nasıl olsa olur. Kolay gelsin..kamuran48 yazdı:ben bir sağlık çalışanıyım zaten.hastaneden yapılanları biliyorum.hastane ve bilgi açısından sıkıntı yok.bunun dışında dikkat edilecek bir şey yok ozaman.
-
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 395
- Kayıt: 22 Tem 2004 09:15
- Konum: İzmir
- İletişim:
Selam,
Veritabanı bileşen sayısı oldukça fazla olacağından, mutlak surette bir case kullanmakta yarar var. Misal PowerDesigner gibi. Veritabanı kod gelişirken o kadar çok değişecek ki nunu elden takip etmeniz mümkün olmayacaktır bir süre sonra. Bu tip uygulamaların en kolay yeri kodlama tarafıdır. Zor olan kısmı ise analiz. Siz sektörün içinden olabilirsiniz ama tüm departmanların işlerini detaylarıyla bilmenize imkan yok. Ortada yazılı bir uygulama yokken veritabanınızı analize göre çalıştırmalı eksik noksan taraflarını görmelisiniz. Bu işin özü budur diye düşünüyorum. Analiz, dökümantasyon, iş modelinin ve akışının oluşturulması, veritabanının tasarlanması ve bir fiziksel veritabanı olarak oluşturulması, bu modelin test edilmesi gibi süreçler çalışır bu işlerde. Bu işin bilimsel-akedemik ve kurumsal şeklidir.
İkinci ve Türk metodu olan yöntem daha basittir. Bir arkadaş gider kullanıcıyla konuşur, bir tablo bir de ekran yapar kullanıcının önüne koyar. Bunun üzerine uygulamayı bina etmeye başlar. Sonraki arkadaşa geçer uymayan yerleri budar ekler çıkarır. Bir çalışan bir çalışmaz olur ama gece gündüz çalışılarak bu durum idare edilir. İnit. versiyona kadar böyle ekleme-yamama usulü ortaya bir şey çıkar. Bir miktar para da kazanılır. Bu parayla mevcut deneyim ışığında veritabanındaki yapısal sorunların giderileceği ve daha tutarlı bir ikinci versiyon yazılmaya başlar. Rahatlık kötü birşeydir ve etkisini ençok burada hissettirir. Zaten yorulmuş olan ekip dağılır yenisi toplanır. İş uzar da uzar.. Günün birinde biter ama kullanacak firma bulmak sıkıntılı olur vs.
Bu son paragrafta anlattığım senaryoyu yaşayan onlarca grup gürdüm geçmiş zamanda. Türk modeli demem bundandır başkaca bir kastım yoktur. Ben size ilk modeli önereceğim ama bunun için iyi bir finansal altyapıya ihtiyaç var tabii ki. Zira geliştirme sürecinin oldukça uzun bir döneminde insanların önüne koyacak pekbirşey olmayacak..
Kolay gelsin,
Veritabanı bileşen sayısı oldukça fazla olacağından, mutlak surette bir case kullanmakta yarar var. Misal PowerDesigner gibi. Veritabanı kod gelişirken o kadar çok değişecek ki nunu elden takip etmeniz mümkün olmayacaktır bir süre sonra. Bu tip uygulamaların en kolay yeri kodlama tarafıdır. Zor olan kısmı ise analiz. Siz sektörün içinden olabilirsiniz ama tüm departmanların işlerini detaylarıyla bilmenize imkan yok. Ortada yazılı bir uygulama yokken veritabanınızı analize göre çalıştırmalı eksik noksan taraflarını görmelisiniz. Bu işin özü budur diye düşünüyorum. Analiz, dökümantasyon, iş modelinin ve akışının oluşturulması, veritabanının tasarlanması ve bir fiziksel veritabanı olarak oluşturulması, bu modelin test edilmesi gibi süreçler çalışır bu işlerde. Bu işin bilimsel-akedemik ve kurumsal şeklidir.
İkinci ve Türk metodu olan yöntem daha basittir. Bir arkadaş gider kullanıcıyla konuşur, bir tablo bir de ekran yapar kullanıcının önüne koyar. Bunun üzerine uygulamayı bina etmeye başlar. Sonraki arkadaşa geçer uymayan yerleri budar ekler çıkarır. Bir çalışan bir çalışmaz olur ama gece gündüz çalışılarak bu durum idare edilir. İnit. versiyona kadar böyle ekleme-yamama usulü ortaya bir şey çıkar. Bir miktar para da kazanılır. Bu parayla mevcut deneyim ışığında veritabanındaki yapısal sorunların giderileceği ve daha tutarlı bir ikinci versiyon yazılmaya başlar. Rahatlık kötü birşeydir ve etkisini ençok burada hissettirir. Zaten yorulmuş olan ekip dağılır yenisi toplanır. İş uzar da uzar.. Günün birinde biter ama kullanacak firma bulmak sıkıntılı olur vs.
Bu son paragrafta anlattığım senaryoyu yaşayan onlarca grup gürdüm geçmiş zamanda. Türk modeli demem bundandır başkaca bir kastım yoktur. Ben size ilk modeli önereceğim ama bunun için iyi bir finansal altyapıya ihtiyaç var tabii ki. Zira geliştirme sürecinin oldukça uzun bir döneminde insanların önüne koyacak pekbirşey olmayacak..
Kolay gelsin,
Doğan Zorlu, İzmir
------------------------
"Bu Kitap'ı sana yalnız şunun için indirdik: Hakkında ayrılığa düştükleri şeyi onlara iyice açıklayasın ve Kitap, iman eden bir topluluk için kılavuz ve rahmet olsun." (NAHL 64)
------------------------
"Bu Kitap'ı sana yalnız şunun için indirdik: Hakkında ayrılığa düştükleri şeyi onlara iyice açıklayasın ve Kitap, iman eden bir topluluk için kılavuz ve rahmet olsun." (NAHL 64)
Kusra bakmayın hocam sizi umutsuzluğa düşürmek istemem. Bende hastane çalışanıyım. Hatta 2 yıl kadar BİM de çalıştım. Hastanede kullanılan tüm programları kullandım. Hatta Database'ye direk erişim hakkımda vardı. Ve elimde şu anda bir çok database olmasına rağmen böle bir işe gözüm kesmedi. Sadece Faturalandırma programı yazabildim. Aslında gözüm kesmedi değil vaktim olmadı. (Ayrıca okulumda vardı) Umarım siz başarabilirsiniz. İhtiyacınız olduğu konuda size yardımcı olabilirim.kamuran48 yazdı:ben bir sağlık çalışanıyım zaten.hastaneden yapılanları biliyorum.hastane ve bilgi açısından sıkıntı yok.bunun dışında dikkat edilecek bir şey yok ozaman.
Ayrıca veritabanı olarak FB kulanayım demişsiniz hiç tavsiye etmem. Lisans ücretleri pahalı olmasına rağmen Oracle,SQL Server veya DB2'yi tavsiye ederim. FB,İnterbase ve Mysql bu şekilde bi yükü kaldırmaz. Hastanesine göre değişir ama normal bir devlet hastanesinin günlük ortalama 1500-2000 arası hastaya bakıyor. saat 9:00-11:00 arası sistem full çalışacak. Hatta bazı zaman aynı anda Database'ye 2-3 veri birden yollayacan. Benim çalıştığım zaman 2 yılda Databsemin boyutu 8 GB küsürdü (tam aklıma gelmiyor). Gerisini siz tahmin edin. FB'nin böyle bi yükü kaldırabileceğini sanmıyorum. ve yaklaşık 92 table kullanılmıştı. Table sayısına fazla demeyin. Hepsini tek tek kontrol ettim. Kısıtlamaya gidilse dahi bu sayısı 81 altına düşürememiştim. (Databseyi incelediğimde)
Başarılar....
Nice İnsanlar gördüm üstünde elbise yok;
Nice elbiseler gördüm içinde insan yok.
Nice elbiseler gördüm içinde insan yok.
-
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 395
- Kayıt: 22 Tem 2004 09:15
- Konum: İzmir
- İletişim:
Selam,
8gb FB için çerez büyüklükte, 91 tablo ise çok az bir rakam. FB bu i miktar bir veri için fazla bile gelir. Ben şu sıralar oracle kullanıyorum. Kurulu veritabanlarının aylık büyüme miktarı ortalama 10gb (müşterisine göre değişiyor). Tablo sayımız 600 e yakın ve view, constraint vs sayısı binlerce. Şayet oracle forms kullanmıyor olsaydık bu durumda bile FB yi kullanmayı düşünürdüm.. Ama eğer zaman içinde FB ile yaşadığınız güçlükleri anlatırsanız belki de düşeceğimiz bir hatadan bizi kurtarabilirsiniz. Zira yükleme altında kullanmadım hiç FB yi ama kullanan arkadaşlarımdan bir şikayet duymadım şimdiye kadar.
Kolay gelsin,
8gb FB için çerez büyüklükte, 91 tablo ise çok az bir rakam. FB bu i miktar bir veri için fazla bile gelir. Ben şu sıralar oracle kullanıyorum. Kurulu veritabanlarının aylık büyüme miktarı ortalama 10gb (müşterisine göre değişiyor). Tablo sayımız 600 e yakın ve view, constraint vs sayısı binlerce. Şayet oracle forms kullanmıyor olsaydık bu durumda bile FB yi kullanmayı düşünürdüm.. Ama eğer zaman içinde FB ile yaşadığınız güçlükleri anlatırsanız belki de düşeceğimiz bir hatadan bizi kurtarabilirsiniz. Zira yükleme altında kullanmadım hiç FB yi ama kullanan arkadaşlarımdan bir şikayet duymadım şimdiye kadar.
Kolay gelsin,
Doğan Zorlu, İzmir
------------------------
"Bu Kitap'ı sana yalnız şunun için indirdik: Hakkında ayrılığa düştükleri şeyi onlara iyice açıklayasın ve Kitap, iman eden bir topluluk için kılavuz ve rahmet olsun." (NAHL 64)
------------------------
"Bu Kitap'ı sana yalnız şunun için indirdik: Hakkında ayrılığa düştükleri şeyi onlara iyice açıklayasın ve Kitap, iman eden bir topluluk için kılavuz ve rahmet olsun." (NAHL 64)
S.A
Arkadaslar Bizde Hastane yazılımları yapmaktayız.Istanbul'un büyük devlet hastanelerinde ORACLE,ufak boyutlu devlet ve ozel hastanelerde ise Interbase kullanıyoruz.
Ama bu iş tek basına yapılacak bir iş degil.En az 5 kişilik bir yazılım ekibi ve bunun yanında cok yonlu bir destek ve teknik birimi kurman gerekir.Bu işler oyle goruldugu gibi basit olmuyor maalesef.
Arkadaslar Bizde Hastane yazılımları yapmaktayız.Istanbul'un büyük devlet hastanelerinde ORACLE,ufak boyutlu devlet ve ozel hastanelerde ise Interbase kullanıyoruz.
Ama bu iş tek basına yapılacak bir iş degil.En az 5 kişilik bir yazılım ekibi ve bunun yanında cok yonlu bir destek ve teknik birimi kurman gerekir.Bu işler oyle goruldugu gibi basit olmuyor maalesef.